22 Mayıs 2015 Cuma

SAĞLIKLI YAŞAM İÇİN “ ÇEŞME SOLE&MARE ”

Kış doğumlu olmama rağmen, kış aylarını oldum olası sevmem. Kat kat giyinip, battaniyelere sarınma hallerinden sıkıntı basar, duramam. Bu sebeplede yarı kışı hasta geçiririm çoğu zaman… Bu sene Allahın ne hikmetiyle bilinmez, kış bitmedi bir türlü. Üşümekten yorulurmu insan, ben yoruldum!

Elbette yazın ilk ışıltıları ile birlikte benimde kanımda bir coşku, bir değişiklik yapma arzusu, vay efendim çalışmaya biraz ara verip Ege’yemi yerleşsem tripleri derken en son kendimi  kızlarla 3 günlüğüne Çeşme’ye giderken buldum…

Masal gibi deniz, kabus gibi soğuk! 
Uzun zaman orda yaşamış olmanın verdiği etkiyle Ege kendimi evimde gibi hissettiğim tek yerdir. Çeşme’de de bir dönem uluslararası bir otelde Spa Yöneticiliği yapmışlığımda var ama ilk defa deniz sezonunu bu kadar erken açtığım söylenebilir.
İlk gün çok az açık mekandan biri olan Paparazzi’ye gittik, havada az biraz kapalı. Çok tercih ettiğim bir mekan değil Paparazzi, iskelesi dar, güneşlenme alanı az, servis yavaş, yemekler orta.
Neyse yüzen birkaç cengaveri görünce bizde denize girelim dedik....

Aman Tanrım bu nasıl soğuk! Çivi desem değil, buz desem değil baya bildiğin acı veriyor su. Sonra kendime şunları hatırlattım;
*SOĞUK SU ZAYIFLATIR! Vücut soğuk suya mağruz kaldığında ısınmak için daha fazla enerji üretmesi gerekir ve bu sayede yağ yakımı hızlanır ve zayıflarsınız.
*Kan dolaşımını hızlandırır ve bağışıklık sistemini güçlendirir.
*Gözeneklerin daralmasını sağladığı için, soğuk su aynı zamanda sıkılaşmanızı sağlar. Cildi ve saçları parlatır.
*Depresyon etkilerini azaltır ve vücudun soğuk suda yaşadığı şok sonrası yüksek seviyede rahatlama sağlar ve uyku sorununu azaltır.
*Testesteron seviyesini arttırır.
SONUÇ: Bu suda geçirdiğimiz 10 dakika sonrası bence önümüzdeki 5 yıl SAĞLIKLIYIZ!

Akşam klasik Alaçatı sokaklarında eskitme bir sokak restoranı (ki bence benim evimde oradan daha fazla meze çeşidi vardır) keyifli sohpetler ve biraz ısınmadan sonra önce Alaçatı Port’ta Öküz ve Tren daha sonra Sole&mare açılışı ile devam etti gece. Açılış olduğu için rezervasyon yaptıramadık fakat kapıda belirli bir miktar(çok) para karşılığında masa verebileceklerini ileten naif! görevlileri aşıp girdiğimizde gözlerimiz parladı. İçerisi tıklım tıklım insan dolu, fener alayları, havai fişekler yani sen eğlen diye baya bişeyler yapmışlar.
Ama ben en çok misafir profiline takıldım. Garip bir şekilde saçı, kıyafeti, makyajı, ayakkabısıyla bir sürü aynı kızdan vardı mesela ve bir sürü aynı oğlan. Neyse eğlendik sonuçta…
Ertesi günde plaja buraya gelelim dedik ve rezervasyon yaptırmak istedik fakat dolu olduğunu, gelince yer varsa girebileceğimizi ilettiler, çok umursamadık. Sonradan öğrendik ki yeni sistem kredi kartınızdan bir miktar(çok çok) para çekmeleri ile sana yer ayırıyorlarmış. Harcama garantili rezervasyon yani. Ama biz ertesi gün illaki Sole&Mare’ye gittik.

Gitmez Olaydım! 
10-12 birbirinden renkli ve eğlenceli kız grubu içeri girip güzel bir yere yerleştik. Saat erken henüz etrafta pek kimseler yok. Kızlar toplu halde gezerken daha bir özgüvenli yürürler farketmişsinizdir, bizde de havalar yüksek tabi. Eğlencelide bir gurubuz vesselam.
Derken yavaş yavaş içerisi dolmaya başladı, sakin sakin kitabımı okurken birilerinin Burak Özçivit geldi dediğini duydum ve kafamı kaldırdığımda inanın hangisi olduğunu seçene kadar baya bir zaman geçti.
Çünkü baktığım her yer Burak, baktığım her yer Kıvanç olmuş! Bununlada kalmamış hele o kızlar birer Adriana Lima, birer Miranda Kerr…

Biz bütün kış yemekleri götürürken,bunlar yememiş içmemiş spor yapıp Sole&Mare Yaz Olimpiyatlarına hazırlanmışlar belliki!

Az önce nasıl salınsam iskelede acaba diye plan yapan ben, sanki bi boyum kısaldı, bir anda 3-5 kilo fazlam oldu, ne bileyim böyle bi uyku bastı filan... İlk şoku atlattıktan sonra merakla izledim gençleri…

Hepsinde farkedilmek, ben buradayım diyebilmek için nasıl bir çaba hakimdi dışarıdan bakılınca.

Baklavalı oğlanlar kaslarını sıkarak sohpet ediyorlar, arada dövmelerini göstermek için kendi etraflarında tam tur atıyorlar ve etrafa bakıp seyredildiklerinden emin oluyorlar.

Güzel vücutlar zaten yeterince kendini gösterirken, kızların neden tonlarca makyaj yapıp plaja geldiklerini ve dahası o makyajla nasıl yüzebildiklerini bunca yıldır zaten anlamış değilim. Bakımlı olmanın harikalığı zaten benim işimin bir parçası ama o güneşin altında makyajın ciltlerine nasıl kalıcı hasar verebileceği ile ilgili sanırım pek fikirleri yok!
Saçlar fönlü birde, “kız daha gece 3'te burdaydın ne ara gittin kuaföre sen!” Heleki giydikleri topuklu ayakkabıların, parıltılı ve şuh pareoların zaten oradaki ortamın dayatması olduğunu kavramak için çokta gün görmüş olmaya gerek yok.

İşletmeciliğini yapan Selim Kaptan, yıllardır değişmeyen mütevazi tavrı ile şort, tişört işinin başındaydı, restoranda bakınırken bir isteğim olduğunu farkedip masamıza garson gönderirken kendisiyle hiç alakası olmayan bu YALAN DÜNYA’yı nasıl yarattığına O’da şaşırıyormudur diye geçti aklımdan.

Dinlenmiş vücut ve harika duygular içerisinde şehrimize geri döndük. Ve aynı gün ben spora kaldığım yerden ve daha sıkı bir tempoyla devam etmeye başladım!

SONUÇ : Sağlık için illaki ama ÇEŞMEDE SALINMAK İÇİN BİLE SPOR ŞART!